12 Haziran 2012 Salı

J. D. SALINGER - ÇAVDAR TARLASINDA ÇOCUKLAR



    Ben lisede Adnan Berk’in kitabın Fransızca çevirisinden yaptığı dolaylı çevirisini bir arkadaştan ödünç alıp okumuştum. Ve çok sevmiştim. - Ödünç kitap okumayı pek sevmem bu arada, okuduğum kitapların bana ait olmasından, kitaplığımda olmasından hoşlanıyorum.-  Kitabı tekrar okumak istediğimde de ‘Gönülçelen’  versiyonunu çok aramama rağmen bulamadım. Bende Çoşkun Yerli’nin kitabın aslından yaptığı YKY nin yayınladığı çevirisini aldım. Kitabın ismi de orjinal ismine (The Catcher In The Rye)  yakın olarak ‘Çavdar Tarlasında Çocuklar’ diye çevrilmiş. Bence Çoşkun Yerli’nin çevirisi daha iyi ama ben Gönülçelen’i daha çok sevmiştim. Belki de Gönülçelen’i okuduğum zaman romanın kahramanı Holden ile yaklaşık aynı yaşlarda olmamdandır bu. Salinger romanı, 16 yaşında bir ergenin (Holden) ağzından konuşma diliyle anı tarzında yazmış. Kitapta olaylardan çok bir ruh hali anlatılıyor. Zaten roman Holden’ın okuldan atıldıktan sonra ki üç gününü anlatıyor. Holden, yetişkin toplumdan kaçar. Çünkü ona göre bu toplum masumiyetini kaybetmiş ve sahtekârdır. Çocuk olmak ile yetişkin olmak arasında arafta kalan bir karakterdir. Bu nedenle onu kimsenin tanımadığı bir yere gidip sağır taklidi yaparak yaşamayı düşünür. Çavdar Tarlasında Çocuklar abartısız, duru, etkileyici ve bir o kadar da samimi bir roman. Kitabın isminin nerden geldiğini anladığınız zaman da etkilenmemek elden gelmiyor. Kitabın bir özelliği de seri katillerin, şizofreni hastalarının favori kitabı olması.
     Holden’ın konuşma tarzıyla diyebilirim ki; Vay canına! Nasıl da çok beğendim. Mükemmel bir eser...       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder